5 Haziran 2013
Bir avuç gencin kıvılcımını çaktığı hareket onlarca grubu, fraksiyonu, başka zamanlarda birbirlerini boğazlayacak kişileri bir araya getirdi. Üstelik sınırları Türkiyeyi bile aştı.
1 Mayıs’ta bile girilememiş bu sembol meydanı bu gencecik ve bazıları bırakın ideolojik olmayı (ki onun ne sakıncası var?) sadece oradaki arkadaşına destek olmak amacıyla bile toplanan gençler savundular, saldırılara direndiler ve o meydanı sadece ve sadece savunarak kazandılar, olmayan bayraklarını meydana diktiler. Diktatör bir iktidarı dize getirdiler, tüm dünyada demokratik protestonun sembolleri, kahramanları oldular.
Şimdi merak ediyorum, bu saf, samimi heyecanlarıyla despot bir güce karşı koyabilen, onu dize getirebilen, ve her yaştan bütün bir milleti sokağa dökebilen, gaz yedikçe hepimizi gaza getiren bu gencecik çocukların hakkı teslim edilecek mi? Yapılacak pazarlıklarda en büyük payın onlarda olduğu, bir milleti silkip kendine getirenlerin onlar olduğu hep bilinecek, hatırlanacak mı?
Yoksa bu aralarında çocuk yaştakilerin bile olduğu gençlerin bize kazandırdığı bu uyanış, başkaldırı sonradan o meydana pankartlarını yamayanlara, partilere, hiç ilgili olmadıkları ideolojilerin temsilcilerine mi mal edilecek?
Her kimle ve ne şekilde bir pazarlık, görüşme yapılacaksa protestocular tarafının lideri işte bu çocuklardan biri olmalıdır. Yoksa onların sırtından nemalanan başka birileri değil.