Idiocracy Diye Bir Film, Salaklaşma Ve 2500 Yılında Bir Tarih Dersi

Geçen gün arkadaşım Necil Idiocracy diye bir filmden bahsetti. Özeti şöyle. İkibinli yılların başında vasat zekalı bir adam donduruluyor, çeşitli yanlışlıklar yüzünden 1 sene yerine 500 sene sonra 2500 yıllarında uyanıyor. Bir de bakıyor ki akıllılar az çocuk yapıp nüfus olarak kaybolmuşlar, salaklarsa 3-5 üreyip nüfusun tamamını oluşturmuşlar. Amerika başkanı bir pankreas güreşçisi. Suyun bitkilere iyi gelmediğini düşünüp açlık çekiyorlar. Uyanan adam bakıyor ki kendi vasat aklı 500 sene sonra deha sınıfına karşılık geliyor.

Lise yıllarından beri iddia ettiğim bir negatif öngörünün gerçekleşmiş hali gibi.

Eğitimliler bir bir eğitimsizler üç beş ürüyor. Eğitimsiz nüfus bütün dünyada inanılmaz bir geometrik artışla büyüyor. Eğitimsiz demek belki bugün için aptal/salak demek değil ama eğitimsiz bir nüfus sonuçta salakça işler yapıyor, salak bir topluma dönüşüyor.

Daha önce “aya ayak basınca insanlık değil teknoloji ilerliyor, insanlık hep yerinde sayıyor” demiştim. Şimdi onu biraz değiştiriyorum. Yerinde saymıyor hatta geriliyor, salaklaşıyor.

Televizyonun en çok izlenen programları en salak programları değil mi? Karı kocanın birbirini maymuna çevirdiği, bizim ilkokulda bile oynamadığımız salak oyunları oynamıyorlar mı? Bunlar tutulduğu için hemen arkasında benzerleri ekranları kaplamıyor mu? Milyonlarca salak da bunları, mesela bir Fellini filmini seyretmekten, çok daha büyük bir zevkle izlemiyor mu? Hadi Fellini fazla elit/ukala/vb kaçmış olsun. Onu geçelim. Bu milyonlarca “salaklaşmış toplum” bireyi dışişleri bakanının adını bile bilmiyor ama evlilik programındaki Ayşe teyzenin emekli maaşı ve evi olan Ahmet amcayı neden beğenmediği üstüne uzun uzun fikir yürütebiliyor.

Biz çocukken Orhan Boran’ın sunduğu bilgi yarışmaları en zevkle izlenen programlardı. Şimdi karı/kocanın rezil olduğu, yemek yapanların “şefler” tarafından çocuk gibi azarlanıp aşağılandığı, hatta bilgi yarışması diye sunulan, 10 saniyede verilen cevabın üzerine 3 dakika daha “emin misin, son kararın mı?” gibi çıldırtıcı bir gerzeklik sürecinin yaşandığı programlar revaçta.

Idiocracy filmi 500 sene sonrasına projeksiyon yapıyor. Ne gerek var? Bugünkü salaklaşma projeksiyona gerek bırakıyor mu?

Bilimi boşverin azınlık bir grup o işi her halükarda hallediyor. Ama toplumların kültür mirası değimiz edebiyat, sanat, bilgi, tarih, vb. artık sadece salaklıklardan ibaret olmaya başladı.

2500 yılında bir lise tarih dersi hocası şöyle anlatabilir.

Türkler 2000 li yıllarda tarihte ilk defa topuklu kadın ayakkabısı giyen erkeklerin koştuğu yarışmalar düzenleyip halkı topluca eğlendiren, Roma arenalarındakine benzer yarışmalar tertipliyorlardı. Bu güzel eğlence halkı çok mutlu ediyordu. Daha sonra nedeni bilinmeyen bir duraklama ve gerileme devrine girildi…

zırrrrrrrrrrrrrrrr

Çocuklar zil çaldı, çişinizi yapmayı unutmayın, ikinci derste tabiat bilgisi hocanız beynimizin tek lobunun neden çalışmadığını anlatacak.